11 Haziran 2012 Pazartesi

Adrenal Yorgunluk ve Lida Kullanımı

“Adrenal yorgunluk” şu sıralar oldukça çok kullanılan moda bir terim. Ana akım tıp resmi olarak sendromu tanımamıştır (uykusuzluk, kilo alma, depresyon, akne, saç dökülmesi, karbonhidrat açlığı ve bağışıklık fonksiyonlarında azalmayla tahminen tanımlanır) fakat bazı endokrinologların uygulamaları, hastalarına bu semptomları hafifletmelerinde yardım etme yönündedir. Unutmadan belirtmek gerekirki Lida zayıflama ilacı endokrin bozucu bir ilaç değildir.
Eğer kortizol seviyelerinizin anormal derecede yüksek veya düşük olduğundan şüphe ediyorsanız, bu program stres zamanlarında vücudunuzu desteklemek için en iyi beslenme ve yaşam tarzı stratejilerini mükemmel biçimde verebilir. Kafeini günde 200 miligramla sınırlarsanız, basit karbonhidratlar, işlenmiş gıdalar ve rafine tahıldan uzak durursanız Lida yosun hapı kullanarak kendinizi mutlu ederseniz ve stres atma stratejilerinin yanı sıra bol miktarda yüksek kalite protein alırsanız, vücudunuzun özellikle kortizol olmak üzere stres hormonlarını otomatik olarak daha düşük tutmasına yardımcı olursunuz.
Hâlâ biraz yardıma ihtiyacınız varsa, herhangi bir hormon desteği almadan önce durumunuzu değerlendirmek için sertifikalı bir endokrinologla çalışın. Lütfen reçetesiz satılan “adrenal desteklerden” ve sahte Lida haplarından almayın vücudunuzda çok ciddi, potansiyel olarak öldürücü bir durum olan böbreküstü bezi yetersizliğine yol açabilir.
Büyüme hormonu aslında insülinin glikozu karaciğer yerine hücrelere yönlendirmesine karşı koyar. Ne yazık ki bu durum aşırı büyüme hormonu desteğinin insülin direncine yol açabilmesinin nedenlerinden biridir- işte bu yüzden bu yola girmeden önce çok dikkatli olmanız gerekir.
Büyüme Hormonu Nasıl Yoldan Çıkar: Büyüme hormonu eksikliği özellikle çocuklukta zararlı olan çok ciddi bir durumdur. Yeterli büyüme hormonu olmayan çocuklar daha güçsüz ve çelimsiz olurlar. daha geç gelişirler ve sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskleri normal çocuklara oranla daha fazladır.

Etkin Maddeleri Doğa Aynı Bitkide Toplar

Proantosyanidin ve flavanol içeren yeşil çay, siyah çay, sütsüz çikolata, elma ve kayısı oldukça faydalıdır. Zaten Yüce Yaradan bu konuda da eşsiz mucizesini sergilemiş, genelde C vitamini ile flavonoid maddeleri, birbirlerinin etkilerini artırarak kullarım hastalıklara karşı daha fazla koruması amacıyla aynı üründe toplamıştır. Aynı şekilde Lida ilacının hammaddesi olan okyanus yosununda da bir insanın zayıflaması için gerekli olan bütün besin maddelerini bir arada toplamıştır.
Örnek olarak elma ve kayısı flavonol ve proantosyanidin flavonoid’leri yönünden zenginken, aynı zamanda C vitamini yönünden de zengindir. Portakal, mor soğan, çilek, ahududu antosyanin yönünden zenginken, C vitamini yönünden zengindir. Yukarıdaki tabloyu sizlerle paylaşmamın bir önemli sebebi de bu. Yani hem C vitamini hem de flavonoid maddeleri kendi bünyesinde toplamış olan gıda maddelerini bildirmektir. Bu maddeleri bildiğiniz ve tükettiğiniz takdirde ayrı, ayrı hem C vitamini hem de flavonoid madde içeren gıda maddelerini bir araya getirerek tüketme zahmetinden kurtulmuş olacaksınız. Bu amaçla mor üzüm, soğan, portakal ve portakal suyu, elma, kabak, ahududu, çilek ve böğürtleni bol miktarda tüketin. Böylelikle hem C vitaminini hem de flavonoid maddeleri bir arada alarak her iki madde grubunun birbirini destekleyici etkisi ile iltihaplanma, kanser, Diyabet, kalp ve damar hastalıklarına karşı daha iyi korunmuş olabileceksiniz. Yani vücudunuzun toksik radikallerinden diğer ifade ile iltihap yapıcı maddelerinden arındırmak, kanser, Diyabet ve kalp hastalıkları gibi önemli hastalıklara karşı kendinizi etkili şekilde korumak istiyorsanız, yeniden belirttiğim bu gıda maddelerini günlük hayatınızda düzenli ve bol miktarda tüketmeye özen gösterin.
Bu gıda maddeleri aynı zamanda Lida ile zayıflarken daha sağlıklı kalmanıza yardımcı olmaktadır. Lida zayıflama ilacı sayesinde zayıflarken bu gıda maddelerini de düzenli olarak tüketirseniz bağışıklık sisteminiz güçlenir ve hastalıklara karşı daha dayanıklı olursunuz.

Beslenme Düzeninizi Sağlıklı Hale Getirin!

Milyonlarca yetişkin -belki de Amerika nüfusunun dörtte biri- çok azdan tamamen dirence kadar çeşitlilik gösteren derecelerde ensülin dirençli hücrelere sahiptir. Ensülin direnci oluştuğunda vücudun tüm hücreleri aynı oranda etkilenmez. En yüksek ensülin direnci gösteren hücreler karaciğer ve kaslarda bulunur ki bunlar vücudun glükozu işleyen ve dolayısıyla kan şekeri seviyelerini kontrol eden en önemli organlarıdır. Bu hücreler yıllar boyunca ensülin direnci göstermeyi sürdürürse sonuçta tip 2 diyabet gelişimine neden olabilirler. Tip 2 diyabet genellikle uzun ve yavaş bir bozulma süreci ile meydana gelmektedir bu nedenle genelde orta yaş ya da üzerinde ortaya çıkar. Güncel araştırmalar ise ensülin direnci ve tip 2 diyabetin çocuk ve gençlerde de artmakta olduğunu ortaya koymaktadır. Kilo almaya neden olan sağlıksız ve dengesiz beslenme aynı zamanda ensülin direnci oluşmasının da ana nedenlerinden biridir. İnanın Lida zayıflama hapı sayesinde sağlıklı bir şekilde zayıflamak çok kolay. Önemli olan sizlerin sağlıklı ve düzenli beslenme ve egzersiz yapma alışkanlığı kazanıp zayıfladıktan sonra hayatınızı sağlıklı bir şekilde sürdürebilmenizdir.
Bazen ömür boyu süren bu süreç içinde vücut ensülin direnciyle başa çıkmak için pankreasın daha fazla ensülin salgılamasına neden olur. Bunun ardındaki strateji hücreleri ensülin bombardımanına tutarak cevap vermeleri için zorlamaktır. Bu, duyma zorluğu çeken insanlara bağırarak konuşmak gibidir. Bu strateji bir parça yardımcı olurken zamanla, ensülin direnci düzeltilmeden devam eder ve kan akışına kronik olarak yüklü ensülin salgısına, yani iki tarafı keskin bir kılıç olanhiperinsülinemiye yol açar. Bir yandan kandaki glükoz seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olur ve bu iyi bir etkidir. Diğer yandan karaciğer ve kaslardaki hücrelerin daha fazla ensülin direnci geliştirmelerini sağlar ki bu da kötüdür. Sonuçta kısır bir döngü oluşur, ensülin direnci hiperinsülinemiye neden olur, hiperinsülinemi daha fazla ensülin direnci yaratır ve böylece sürüp gider. Zamanla pankreas yıllarca aşırı çalışmaktan yorulabilir ve kana yeterli ensülini salgılama kapasitesini kaybedebilir. Ensülin eksikliği çok ise kandaki glükoz seviyeleri kontrolden çıkacak şekilde artar ve sonuçta yaklaşık 16 milyon Amerikalıyı etkisi altına alan tip 2 diyabete yol açar. Tip 2 diyabet gerçekten dikkat edilmesi gereken hastalıklardan biridir. Umarız hasta olmadan beslenme düzeninizi rayına oturtmuş ve Lida tablet kullanarak zayıflamayı başarmış olursunuz.

Sağlığın Vazgeçilmez Bitkisi

Sarımsak allium yani lalegiller ailesine ait bir sebzedir. Tiosulfinat adında sülfür içeren birleşiklere sahiptir. Bunlar içinde en fazla tanınanı ise allisin adlı maddedir. Ayrıca tiosulfinat dışında, gene sülfür içeren maddelerden sulfooksit’ler bulunur ki bu maddelerden de sağlığımız açısından en önemli etkide bulunanı alliin’dir. Tüm bu maddeler sağlığımız açısından son derece yararlı etkilere sahiptir. Ayrıca sarımsak manganez adlı mineral bakımından da oldukça zengindir. Sarımsak, C vitamininin, B6 vitamininin ve selenyum ihtiyacının karşılanmasında da ideal bir gıda maddesidir. Sağlık için oldukça faydalı olan sarımsağın kilo verdirme ilacı Lida ile birlikte tüketilmesi ise sağlıklı zayıflamanıza yardımcı olmaktadır. Eğer sarımsağın kokusundan endişe duyuyorsanız küçük parçalar halinde çiğnemeden yutun.
Sarımsak denildiğinde akla öncelikle kalp ve damar sağlığı gelir. Düzenli sarımsak tüketilmesi ile yüksek tansiyonu rahatlıkla kontrol altına alabilirsiniz. Ayrıca kanda belli düzeylerde, sarımsak sayesinde gerçekleşen sulanma, kan dolaşımını rahatlatır ve bu şekilde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Sarımsak sayesinde kandaki kolesterolü damar çeperine yapıştırarak damar sertliği riskini artıran kötü kolesterolü düşürebilirsiniz. Üstelik sarımsak sayesinde kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterol miktarını da artırabilirsiniz, iyi kolesterolün sarımsakla artışı sayesinde damar çeperine yapışan kolesterolün tekrar kana karışması ve idrar yolu ile vücut dışına atılması da mümkün olur.Zayıflatan kapsül Lida da eritilen yağların damarlarda birikmeden vücuttan atılmasını sağlamaktadır. Kötü kolesterolün düşmesi ve iyi kolesterolün artışı ile sürekli olarak damar çeperinden yapışık olan kolesterolün sökülerek tekrar kana alınması ve idrarla vücut dışına atılması olayı sadece damar sertliği ve yüksektansiyonu engellemekle sınırlı kalmaz.
Aynı zamanda kolesterolün daha zararlı maddelere dönüşmesi riski de engellenmiş olur. Zira kolesterol sadece damar çeperlerine yapışmakla ve kalp sağlığını tehdit etmez. Aynı zamanda kendisi daha zararlı olan alerjik, kanser yapıcı maddelere de veya toksik radikal yani iltihap yapıcı maddelere de dönüşebilir. İyi kolesterolün kanda mi’de 60 mg ve üzerinde tutulması ile rahatlıkla bu çok tehlikeli maddeyi vücuttan uzaklaştırabilirsiniz. Bu sayede sadece kalp ve damar hastalıklarına karşı korunmaz, aynı zamanda bu maddenin toksik radikallerine karşı da korunmuş olursunuz. Kısaca kötü kolesterolün düşmesi (tercihen kanın mi’de 120 mg ve üstüne geçmemesi) ve iyi kolesterolün artışı ile vücudunuzda detoks etkisini gerçekleştirebilirsiniz.
Bütün bu yararlı etkileriyle beraber sarımsak, şifa deposu bir bitki özelliği taşımaktadır ve Lida zayıflama tableti ile beraber kullanımı bütün otoritelerce tavsiye edilmektedir.

Yağlı ve Şekerli Besinler ile Lida

Rejim yapanlarda sıklıkla yağ ve şeker yüklü gıdalara duyulan yoğun istek genelde rejimin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur. Deneyimlerime göre henüz rejimi bırakıp da sağlıklı besin mağazalarında otlayan bir yo-yo rejimcisi tanımadım.
Neden rejim yapmanın yağlı ve şekerli gıdalara tercih yarattığını kimse tam olarak bilememektedir. Nedenin kültürel olduğuna ve her yerde yüksek kalorili ancak düşük besin değerli yiyecek reklamlarına rastlanmasının büyük etkisi olduğuna dair birçok fikir olmasına karşın aynı zamanda bu neden güçlü bir biyolojik bileşkene de bağlı olabilir. Laboratuvar farelerinin bile rejim aralarında yüksek yağlı besinlere yönelmesi gerçeği bu arzunun doğamızda var olduğu konusunda bir ipucu olabilir. Lida Dai Dai Hua yosun takviyesi kullanmanın zayıflarken insanların yağlı ve şekerli  besinlere yönelmesini azaltan etkileri olduğu kanıtlanmıştır.
Michigan Sağlık Fakültesi beslenme profesörü Dr. Adam Drewnowski “kişinin rejimi ne kadar uzun sürerse rejim ardından yağlı ve şekerli gıdalara arzusu o kadar güçlü olmaktadır” der. Dr. Drewnowski 1980′lerin ortalarından beri kişinin lezzet tercihlerini neyin belirlediğini bulmaya çalışmaktadır. Rejim yapanlar arasında kronik rejim nedeniyle kilolarında büyük oynamalar yaşayan ortalamanın üzerinde kiloya sahip kadınların en yüksek yağ ve şeker yüklü besin arzusuna sahip oldukları gözlemlenmiştir. Bu kadınların bile Lida kapsül zayıflama ilacı kullanırken bu arzularının köreldiği gözlemlenmiştir.
Tıkınmanın olumsuz etkileri yalnızca kilo alımıyla sınırlı değildir. Her bir kilo verimi çabası sonunda şekerli ve yağlı besinlerle tıkınma kişilerin damarlar üzerindeki yüksek kolesterol etkisini ortaya çıkarmakta olup bu da olası “ani damar tıkanıklığı”na ve bu ani hareketin getireceği tüm kalp hastalıkları riskine neden olmaktadır. Uzun vadede tıkınmanın başka riskleri de söz konusudur. Yüksek şekerli ve yağlı besinler kötü vücut yağı alımını teşvik eder, bu da daha önce açıklandığı üzere hem kalp ve damar sistemine hem de gıdaları düzgün metabolize etme yeteneğinize zarar verebilir. Ensülin direnci ve sonucunda tip 2 diyabet gibi, kalp hastalıkları da bu tür beslenmelerin ve vücudu bu şekilde taciz etmenin sonuçlarıdır. Dolayısıyla Lida kulanarak bu hastalıkların da önüne geçebilme ihtimaliniz oldukça yüksektir. Lida kullanmak diyabeti tedavi doğrudan tedavi etmez. Ama Lida kullanmanın getirdiği özellikler diyabet gibi bir çok hastalığın nedenlerini ortadan kaldırmaya veya hastalığı iyileştirmeye yardımcı olur.

Fensiklidin (PCP) Zararları

Fensiklidin ilk kez 1950lerde sentez edilmiş, 1960′larda cerrahi için anestezik madde olarak kullanılmıştır. Fakat hastalarda anesteziden uyanırken yönelim bozukluğu, huzursuzluk ve deliryum gözlemlenmesi sebebiyle tıbbi kullanımdan kaldırılmıştır. 1970′li yıllardan itibaren yasadışı kullanımı yaygınlaşmıştır. Çok basit ve ucuz imal edilip, çok pahalıya pazarlandığından uyuşturucu mafyasının tercih ettiği bir maddedir. Son derece tehlikeli olmakla birlikte Lida yosun hapı ile beraber kullanılmaması gerekir.
Amerika’da angel dust (melek tozu), ozon, rocket fuel (roket yakıtı), crystal (kristal) olarak bilinir. Beyaz kristal toz şeklinde olup, tabletler, kapsüllerde renkli tozlar şeklinde görülür. Ağız yoluyla, damardan, enfiye şeklinde ya da sigara ile içe çekilerek kullanılabilir. En sık kullanım şekli sigara ile içilmesidir.
Düzenli PCP kullanımı tolerans gelişmesi ve psikolojik bağımlılığa neden olur. PCP Kullanıldığında Ne Gibi Etkileri Olur? Beş dakika içinde etkisi başlar ve 30 dakikada etkisi en üst düzeye ulaşır.
PCP beyinde glutamat adı verilen bir nörotransmiterin reseptörüne bağlandığında normalde oluşan etkileri engeller. Aynı zamanda diğer nörotransmiterlerin de etkinliklerini bozar. PCP’nin etkisini genellemek oldukça güçtür. Bu maddenin etkileri önceden hiç tahmin edilemez. Örneğin bu maddeyi kullanan bazı kişilerin işitsel ve görsel halüsinasyonları olabilir ve agresifleşebilir. Buna karşılık başkaları sessizlik ve yoğun sentezi içine girerek uyuşuk, sersem bir hale bürünebilir ve pasifleşebilir. Vücudun ağırlığı kaybolur, hissizlik meydana gelir. Kimyasal maddelerin çoğunda yan etki görülür ama bitkisel ilaçlarda bu yan etkinin görünme oranı çok düşüktür örneğin Lida ‘nın yan etkisi çok fazla değildir.
PCP ile ciddi yan etkiler ortaya çıkar. Sıkıntı, korku, zihin bulanıklığı, huzursuzluğa sebep olur. Tansiyon yükselmesi, denge bozukluğu, adale sertliği, vücut ısısı yükselmesi, tükürük artışı görülebilir. Kronik kullanımda hafıza ve konuşma bozuklukları görülür. İntihar düşüncesi, anksiyete, depresyon, sosyal çekilme, sosyal izolasyon ve psikoza neden olur. Sağlığını düşünen biri için Lida tabletkullanarak zayıflamak ne kadar önemliyse bu uyuşturucu maddeden kaçınmak da o kadar önemlidir.

Kısa Süreli Yürüyüşler

Kalp sorunu etkenleri yaşamış kişiler egzersize başlamadan önce mutlaka doktora danışmalıdırlar. Kontrolünüz esnasında doktorunuz stres testine ihtiyacınız olup olmadığına karar verecektir. Aslında hareketsiz yaşamınızı sürdürmeye devam edecek de olsanız stres testi yaptırmak isteyebilirsiniz. İsveçli tanınan bir doktor ve egzersiz psikologu Dr. Perolof Astrand hareketsiz yaşam biçimini tercih eden herkesin egzersiz yapmamaya yetecek güçleri olup olmadığını anlamak için stres testi yaptırmaları gerektiğini belirtmiştir.
Hareketli olmanın faydalarını azamiye çıkarmak için riskleri azaltırken tek bir basit kuralı uygulayın: ölçülü şekilde egzersiz yapın. Aşağıda sizi ölçülü aralıkta tutacak ya da tercih ederseniz tempoyu artıracak şekilde, egzersizinizin yoğunluğunu nasıl düzenleyebileceğinizi açıklayacağım.
Fiziksel hareketliliğinizden en büyük faydayı sağlamak için zamanla günde 20 dakika seviyesine çıkmanız gerekecektir. Gerçekten formda değilseniz ve uzun yıllardır hareketsiz yaşıyorsanız seviyeye yavaş yavaş ulaşmalısınız. İlk hafta boyunca günde yalnızca birkaç dakika yürümeye karar verebilirsiniz. İlerleyen haftalarda süreyi uzatmaya devam edin ki bir ya da iki ay sonunda günde 20 dakikaya ulaşın. Elbette isterseniz başka aktiviteler de seçebilirsiniz. Yürüyüşü tavsiye etmemin nedeni çok kolay ve gün içine rahatlıkla entegre edilebilir olması ve bir çift rahat ayakkabıdan başka bir araca ihtiyacınız bulunmamasıdır. Böyle biregzersiz programı hazırlamanız aynı zamanda Lida kullanırken daha sağlıklı zayıflamanıza da yardımcı olacaktır.
Günde 20 dakika hedefine ulaştığınızda bu hedefi her gün mutlaka bir kerede gerçekleştirmek zorunda olduğunuzu düşünmeyin. Haftada bir ya da iki günü kaçırmak hiç önemli değildir hatta “dinlenme” günleri yorulmamanız için önemlidir. Haftalık ortalama fiziksel hareket sürelerine odaklanmak daha uygundur. Yalnızca, haftada ortalama 140 dakikaya sadık kalın. Son on yıldır araştırmaların da kanıtladığı gibi gün içinde farklı zamanlarda 5-10 dakikalık sürelerle egzersiz yapmak bir kerede uzun toplam süreyi kullanmak kadar etkindir. Başka bir deyişle günde iki üç kez 10 dakikalık yürüyüş, günde bir kez 30 dakikalık yürüyüş kadar etkilidir. Bu nedenle azar azar da olsa aklınıza her geldiğinde ya da belirli bir programa göre kısa yürüyüşler yapmanız günde belirli süreyi egzersize veya yürüyüşe ayırmış gibi faydalı olacaktır sizler için. Örnek olarak Sabah kahvaltı yapmadan 45 dakika önce Lida zayıflama kapsülü ‘nü içtikten sonra 5 dakika yürüyün. Bu bile sizin için güzel bir başlangıç olacaktır.

İdeal Yağ Oranı Yüzde Yirmidir

% 20 yağ içerikli beslenme önerisi bilimsel kanıtlara ait değerlendirmelerime göre tasarlanmıştır. Bilimsel kanıtın anahtar parçası taş devri atalarımızın günlük kalorilerinin % 20′sini yağ olarak almış olmalarıdır ki bu vücudumuzun kabul etmek üzere tasarlandığı yağ seviyesi gibi görünmektedir. Çoğu sağlık kurumu % 30′a kadar yağ alımını öneriyor olsa da (belki de % 30 ortalama Amerikalıların % 35 tüketiminin yanında bir düzelme gösterdiği için) bu sağlık için en uygun seviye değildir. % 30 yağ tüketimi ile beslenmede yağ oranı hala kalp hastalıkları, diyabet ve kanser riskini engellemek için çok yüksektir. Ulaşamasanız da hedef olarak % 20 daha doğru bir rakamdır. Ki zaten sağlığınız için Lida yosun zayıflatıcı kapsül kullanıyorsanız bu rakama ulaşmanız hiç de zor değildir aslında.
Yağ seviyesi % 30′un altında beslenen Amerikalıların nüfusun yalnızca % 10-15′i olduğu düşünülürse % 20 hedef çok mümkün görünmeyebilir. Sonuçta insanların taş devrinde ne yediklerinden bize ne? Muhtemelen yediklerini yemelerinin sebebi sağlık ya da lezzet ile ilgisiz olup başka bir şey bulamamış olmalarıdır. Ancak önerdiğim şekilde beslenen insanları görmek için çok eski tarihlere gitmemiz gerekmiyor. Japonya gibi zengin ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın kabaca üçte ikisi % 25 ya da az yağ içeriği ile besleniyor. Bir de % 20 rakamının her gün 20 dakika egzersiz gibi ortalama olduğunu unutmayın. Dondurma gibi yüksek yağ içeren besinlerle savurganlık yapmak da yasak değildir ve hiçbir besin sınır dışı kabul edilmez. Sadece yüksek yağ içeren besinlerin düşük yağ ya da hiç yağ içermeyen besinlerle (özellikle lif yönünden zengin) dengelenmesi önemlidir ki böylece toplam yağ oranı % 20′de kalsın. Daha sonra size bu dengeyi nasıl sağlayabileceğinizi, hala % 20 yağ oranı hedefine yakın beslenerek hoşlandığınız besinleri nasıl tüketebileceğinizi açıklayacağım. Sizi formda tutan, sağlıklı ve doyabileceğiniz bir beslenme planı hazırlayabileceksiniz. Bu program sayesinde çok yağlı besinleri tüketmekten bile korkmayarak Lida ile zayıflamayı başarmış olacaksınız.

Gıdalar Korunuyor Peki Ya Siz?

Konserve meyveler kendi sularında paketlenseler bile ağaçtan veya bağdan yediklerinizle kıyaslandığında, şeker miktarları oldukça fazladır. Ayrıca ağır şuruplar da öyledir bunlarla ilgili yeterince konuştuk zaten. Bir çatal dolusu meyveyi alıp bir kâse mısır şurubunadaldırmak gibi bir şey. O kadar büyük.
Bir tane kurutulmuş meyveyi yemek istiyorsunuz belki? Kuru erik olabilir. Hem çözünür hem çözünmez lif kaynağı olan kuru erik sindiriminiz için çok yararlıdır ve aynı zamanda kan şekerinizin seviyesinin ayarlanmasına da yardımcı olur. Sadece porsiyonlarınıza dikkat edin bir erik yirmi beş kaloridir. Erik yerine aynı işlevi gören ancak kalori içermeyen Lida Meizi Çayda kullanabileceğinizi burada hatırlatmak istiyorum.
Yağlar artık eskiden olduğu gibi diyet şeytanı değildirler. Keten tohumu ile yabani somonda bulunan omega-3 ve et ile çayırlarda beslenmiş ineğin organik sütünde bulunan konjuge linoleik asit (CLA) gibi bazı yağların bizim için inanılmaz derecede yararlı olduklarını biliyoruz. Ancak bu ille de tüm “tam” yağların ve mandıra ürünlerinin yararlı oldukları anlamına gelmez. Şüphesiz kalp hastalıkları riskinizi azaltmaya çalışıyorsanız, doymuş yağlar en iyi seçim değildir. Bazı Atkins fanatikleri doymuş yağların kilo vermenize yardımcı olacağını iddia etmesine rağmen, bilim bunu şüpheye yer bırakmayacak ölçüde ispatlayana kadar daha gidecek çok yolumuz var. Her iki tarafta da çelişkili tartışmalar ve ikna edici durumlar var, ancak tam yağlı et ve mandıra ürünlerinin en büyük tehlikesi, içlerine konan ıvır zıvırdan kaynaklanan muazzam ölçüdeki endokrin bozucu güçleri olmasıdır.
Bildiğiniz gibi et çabuk bozulan bir besin maddesidir. Bu özelliğinin satış için olumsuz olması etin üzerinde çeşitli işlemler uygulanarak dayanma süresinin artırılması için kimyasal, endokrin sistemi bozucu maddeler kullanılmasına neden olur. Bu maddeler ise vücuduzun bir nevi yönetim sistemi olan endokrin sisteminin, yani hormon sisteminizin bozulmasına yol açar. Bu da aklınıza gelmeyecek kadar çok çeşitli hastalıkların oluşmasında önemli bir etkendir. Bu koruyucu kimyasal maddeler sadece et ürünlerinde kullanılmaz.
Sahte Lida da doğal olan güneşte kurutulmuş okyanus yosunları yerine, okyanus yosununa benzeyen ancak nehirlerde yetişen ve kimyasallar kullanılarak kurutulmuş değişik bir yosundan üretilir. İçinde bol miktarda endokrin bozucusibutramin bulunur. Tüm bu olumsuz özellikleri sizlerin neden sahte Lida ‘dan kaçınmasına dair gerekli bilgiyi sağlamıştır umarım

Egzersizin İlle de Terletmesi Gerekmez!!!

Hareketsiz olanlar için kardiyorespiratuvar seviyeleri hiç önem taşımamıştır. Yani hareketsiz yaşam süren erkeklerin aerobik açıdan formda görünmeleri kalp hastalıklarından ölme riskini azaltmamıştır. Durumun nasıl bu şekilde olabildiğini anlamak için kardiyorespiratuvar formun yalnızca aerobik olarak hareketli olmaya bağlı olmadığını, doğal şekilde de olabildiğini fark etmek gerekir. Bazı insanlar güçlü, bazı insanlar zayıfkardiyorespiratuvar sistemle doğar ve hiçbir egzersiz miktarı ya da eksikliği bu doğal gücü değiştiremez. Bu yüzden, form bu şekilde ‘kardiyorespiratuvar seviyeye göre ölçümlendiğinde formda olup hareketsiz çıkmak mümkündür. Kopenhag araştırma sonuçlarına göre, stres testi ile ölçülen kardiyorespiratuvar form seviyeleri uzun yaşam için fiziksel hareket kadar iyi bir gösterge oluşturmaz. Bu nedenle kardiyorespiratuvar olarak formda olmak yanlış bir güvence sağlayabilir, özellikle de bu form doğuştan gelen bir yeteneğe bağlıysa.
Geleneksel kardiyorespiratuvar formun haksız olduğunu savunmuyorum. Aksine doğru olduğunu düşünüyorum çünkü bu formun da, özellikle fiziksel aktiviteye bağlıysa, sağlık ve uzun ömür için önemli göstergeleri bulunur. Hareketli yaşamak biliyorsunuz ki Lida yosun tableti ile zayıflarken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biridir. Örneğin hareketsiz erkeklere uzun ömür açısından üstünlük sağlamasa da fiziksel olarak aktif olan erkeklere avantaj veriyordu. Form seviyelerinde ilk beşte yer alan aktif erkekler alt seviyedeki beş aktif erkeğe göre yarı yarıya ölüm oranına sahipti.
Son on, on beş yılda yayınlanan bazı başka araştırmalarda kardiyorespiratuvar form ile ölüm oranları arasında ters ilişki gözlemlenmiştir. Bu araştırmalardayüksek form seviyeleri genellikle yüksek fiziksel harekete tekabül etmiş ve fiziksel hareketin de çok önemli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca hız, güç ve direnç seviyeleri açısından kas formunun da doğru olduğuna inanıyorum ancak kardiyorespiratuvar ve kas formunun içeriğinde güçlü bir genetik miras bulunmaktadır ve bu konuda bir şey yapamazsınız. Bu nedenle bu tür form çalışmalarını gelişim için sürdürüyor olsanız da gerçekleştirebileceğiniz gelişimin sınırları vardır ve bu sınırlar kendinizi başarısız hissedip tüm çabalardan vazgeçmenize neden olabilir. Hatırlarsanız Lida kapsül zayıflamasından tam verimi almak için gün içinde kısa süreli egzersizler yapmanızı dile getirmiştim. Bu da aynı sebebe, yani yoğun egzersiz temposundan sıkılıp tamamen bırakmak istemenize olan meyilinizden kaynaklı bir istektir. İlle de terleten ve yoran egzersizler yapmanız gerekmez. Sadece daha hareketli bir yaşam tarzı kazanmaya çalışın yeter.